9 Eylül 2014 Salı

Ölmemek için Nilüfer tohumu yemek zorundalar

Güney Sudan'da kıtlıkla burun buruna gelen ve hayatta kalmak için nilüferleri yemek zorunda kalan köylüleri ziyaret eden BBC muhabiri Emmanuel Igunza izlenimlerini aktarıyor.


Reke köyünde gün yeni yeni ağarıyor. Köyün nüfusu son dönemlerde artmış. Burada yaşayan 3 bine yakın kişinin büyük kısmı hükümet güçleri ve isyancılar arasında devam eden çatışmalardan kaçan Birlik (Unity) eyaleti sakinleri.

Güney Sudan'ın başkenti Juba'dan tam 650 kilometre uzaktaki bu küçük köye ulaşım ancak arazi araçlarıyla mümkün.

Sabahın erken saatlerinde bazı çocuklar oynamak için sokaklara çıkmış bile. Bir köşede bir grup kadın bölgede 'Tukul' olarak da bilinen derme çatma bir çadır yapmaya çalışıyor.

Köyün bir başka yerindeyse yaşlıca bir kadın nehirden toplanan sazlarla yapılmış bir Tukul'un önünde oturuyor.

Kendisiyle konuşmak için yaklaştığımızda yaşlı kadının yüzünde bir gülümseme beliriyor, bir pipo çıkartıyor ve dumanı içine çekip keyifle üflüyor.

Bize söylediği ilk şey "Yapacak pek bir işim yok, perişan durumdayım ama kimse bu tütün keyfimi elimden alamaz" oluyor.

Kadının gülümsemesine komşularının kahkahaları da eşlik ediyor ve oluşan güzel atmosfer Reke köyündeki vahim durumu çok kısa bir süre için de olsa maskeliyor.



Kıtlıkla burun buruna yaşamak
Köydekilerin büyük kısmı isyancıların lideri Riek Machar'ı destekleyen Nuer etnik grubundan.

Ülkenin Devlet Başkanı olan ve Dinka etnik grubunu temsil eden Salva Kiir Aralık ayından bu yana darbe girişimiyle suçladığı isyancılarla çatışıyor.

Riek Machar darbe iddialarını reddetse de hükümet güçlerine karşı savaşmak üzere geniş bir militan birliği de oluşturmuş durumda.

Birleşmiş Milletler (BM) Güney Sudan'daki çatışmaların başlamasından bu yana 1,5 milyon kişinin evlerini terk etmek zorunda kaldığını ifade ediyor. Ülkenin büyük kısmında kıtlık tehlikesi de baş göstermiş durumda.


Ülkedeki yağışların arttığı yağmur sezonunda yollar neredeyse bataklığa dönüyor ve özellikle de Reke gibi köylere gıda ulaştırmak çok zor hale geliyor.

Reke sakinleri BM Dünya Gıda Programı sayasinde gelen yardımlara bağımlı durumda ancak son dönemde yardımlar giderek daha seyrek hale gelmiş.

Köydeki bir kişi bize "Gıda programı gerçekten de büyük bir yardım sağlıyor. Ama son zamanlarda iki ayda bir köye gelebiliyorlar. İnsanlar hep aç geziyor. Kıtlıkla burun burunayız" diyor.

Reke sakinleri çareyi köyün yakınlarındaki nehirden topladıkları nilüferleri yemekte bulmuş.

Nilüferlerin tohumlarını çıkarıp öğütüyorlar ve ardından suyla karıştırıp bir tür çorba yapıyorlar.

BM'ye göre Güney Sudan'da en az 4 milyon kişi açlıktan ölme riskiyle karşı karşıya.

Eğer bir önlem alınmazsa ülkede yılsonuna kadar kıtlık çıkması bekleniyor.

Güney Sudan dünyanın en genç bağımsız ülkesi.

On yıllarca Kuzey Sudan ile çatışan ülke, 2011'de bağımsızlığını kazanmıştı.


6 saatlik yürüyüş

Reke köyünden birkaç kilometre uzakta yetersiz beslenme nedeniyle sorunlar yaşayan çocukların tedavi edildiği bir sağlık merkezine geliyoruz.

Aralık'ta başlayan çatışmalardan bu yana Uluslararası Kurtarma Kopmitesi (IRC) tarafından yönetilen bu sağlık merkezi her hafta en az 16 çocuğu tedavi etmeye çalışıyor.

Kliniğin yöneticisi Peter Manyang sayının giderek düşmeye başladığını söylüyor.

Manyang, "Şu an klinikte sadece 6 çocuk var. İşler iyiye mi gidiyor yoksa yağmur yüzünden kapanan yollar erişimi mi engelliyor emin olamıyoruz" diyor.

Ailelerin çocuklarını kliniğe getirmek için büyük zorluklara katlandığını da ifade eden Manyang, "Yol yok, herhangi bir ulaşım aracı yok. Bazıları buraya gelebilmek için 6 saat yürüyor. Durumu çok kötü olanlar ise hiç gelemiyor. Sadece çocuklarını taşıyabilecek kadar güçlü olanlar kliniğe ulaşabiliyor" diyor.

Klinikte tedavi gören çocuklardan birisi olan bir yaşındaki Stephen Nyamod'un yanına gidiyorum.

Annesi Veronica çocuğunu sırtına alıp 4 saat yürüyerek kliniğe gelmeyi başarmış.


Ancak şu ana kadar aldığı tedaviye karşın Stephen'ın durumu hâlâ kötü.

Doktorlar çocuğun ağırlığının yine düşmeye başladığını söylüyor.

Stephen sadece 5 kilo. Doktorlar incecik bacaklı bu bebeği kontrol etmeye çalışırken annesi ağlayan Stephen'i sakinleştirmeye çalışıyor.

Veronica bizimle konuşurken "Tek dileğim bebeğimin iyi olması. Buralara kadar gelebildiğimiz için şanslıyız. Köyde yeteri kadar yiyeceğimiz yoktu. Orada daha bir sürü yetersiz beslenme nedeniyle sıkıntı yaşayan çocuklar var" diyor.

UNICEF eğer Güney Sudan'a yardım götürülemezse 50 bin çocuğun yıl sonuna kadar yetersiz beslenme nedeniyle öleceğini söylüyor.

Ancak ülkenin ucra köşelerindeki köylere yardım götürmek hiç de kolay değil.

Çatışmalardan kaçan insanların büyük kısmı da bu köylere sığınmış durumda.

Yardım görevlileri ise tonlarca insani yardım malzemesini ihtiyaç sahiplerine götürebilmek için zamana karşı yarışıyor.

Ülkedeki çatışmalarda hiçbir kesinti yaşanmaması da durumun daha iyidense daha kötüye gideceği beklentilerini artırıyor.

UNICEF sözcüsü Doune Porter Güney Sudan'daki durumu "Güvenlik sorunu var. Yollar yağmur yüzünden neredeyse hiç geçit vermiyor. Ülkenin birçok yerinde çatışmaların başlamasından bu yana hiç yardım alamamış insanlar var" sözleriyle özetliyor.(BBC)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder