Gülben Ergen ile Erhan Çelik kız çocuk istiyor!

Önceki evliliklerinden 4 oğulları olan çift, bir kız çocuğu sahibi olmak istiyor. Çiftin yakınları bebek haberi bekilyor.



Ahiretimiz de bir olsun!

Güneş'in haberine göre Erhan Çelik ile Gülben Ergen'in pazar günü Şirince'deki nikahının yankıları sürüyor. Çelik "Soyadın soyadım" dediği eşine "Umudumdu iklimi, iklimi bahardı, bahardı gözleri... Ve ben o gözlere bakarak bu akşam sadece dünyamız değil, ahiretimiz de bir olsun diye dua ediyorum. Hayatımızın en önemli imzasını attık. Sadece eş değil, aile olmayı seçtik" yanıtını verdi.

Geçen sene Umre'ye giden ve resmi nikah öncesi imam nikahı yapan çift, nikah sonrası Şirince'de kaldıkları konakta kahvaltı yaptı. Nikahına katılanlarla güne başlayan Ergen, paylaştığı fotoğrafa "Güne bereketi, sohbeti, sevgisi bol sofralar iyi gelir sana, bana, bize" notu ekledi.

Meryem Uzerli: Yeniden aşka hazırım

Tükenmişlik sendromuna yakalanınca Muhteşem Yüzyıl’dan ayrılan, ardından da kızının babası Can Ateş tarafından terk edilen Meryem Uzerli Berlin sokaklarında ELLE dergisi için poz verdi: Eski hayatıma döndüm. Ünlü olmak gerçek hayat değil. Yeniden aşık olmaya hazırım.



Türkiye, Meryem Uzerli’yi “Muhteşem Yüzyıl”daki rolüyle tanıdı. Ama kocaman gülümsemesiyle ve pozitif enerjisiyle sevdi.

Ülkeyi ani bir kararla terk etmesiyle gündeme adeta bomba gibi düşen Uzerli’yi “gerçekten” tanımak için ELLE dergisi Berlin’e gitti ve ELLE Ekim sayısı için çok keyifli bir röportajla geri döndü!

Türkiye'den Berlin’e döndüğünde nasıl bir hayata başladın?



Bir süre, uzun bir süre kendimi dinledim. Zaten hamileydim. Evdeydim, bisiklete bindim, arkadaşlarımla buluştum. Normal şeyler.

Dinledim derken, kendini mi dinledin? Hayatınla ilgili sorular mı sordun?

Kendime çok sorular sormadım aslında. Evde oturdum ve düşündüm. Hay Allah, bir sürü olay üst üste geldi... Hepsini kabul ettim. Ve bunları kabul ettiğim için de çok düşünemedim.



Sadece her gün uyandım ve kendime “Bugün sana ne iyi gelecek?” diye sordum. Yürüyüş yaptım. Arada arkadaşlarımla buluştum. Aylarca süren hamilelik döneminde çok kendimle kaldım.

Zaten Türkiye’ye gelmeden önce kendi kendine bir hayatın vardı değil mi?

Tabii ki vardı.



Yani o yüzden alışkınsın, kendi başına olan bir insansın aslında.

Evet aynen. Ben çok kalabalık bir ortam içinde olmadım. Tabii ki çok arkadaşım var ama..

Berlin’de eski hayatına döndün aslında.

Aynen, eski hayatıma döndüm. Yeni bir ev buldum, taşındım. Daha aydınlık bir ev. Hemen hemen aynı semt, aynı yerde.

Berlin’de kimse benimle ilgilenmiyor



İstanbul’a gelmeden önce nasıl bir hayatın vardı?

Televizyonda işlerim vardı, tiyatro yaptım. Filmler çektim. Arkadaşlarımla ilgilendim.

Yani oyuncu olarak Almanya’da bir deneyimin vardı?

Tabii, tiyatroda çalıştım ve de filmler çektim.

 

Türkiye’ye gelip de birdenbire üne kavuştuğunda zorlandın mı?

Yok zorlanmadım.

Nasıl hissettin?

Diziyi çekmeye başladık. Ben alışkın olduğum gibi sokağa çıktım. Her yerde yürüyüşe çıkıyordum.

Önce hiç kimse bana bakmadı. Dizi yayınlandıktan sonra her gün daha fazla kişi beni tanır oldu. Sadece bunu fark ettim.

Tabii ki özgürlüğüm biraz daha kısıtlandı, bunu hissettim. Ama zaten bu, ünlü müyüm ünlü değil miyim, meselesi beni çok ilgilendirmiyor. O yüzden fazla zorlanmadım. Ben ünlü müyüm?

Bazı insanlar ünlü olmak için çabalar.

Bu insanlar için ünlü olmak neden önemli, onu bilmek lazım. Mesela bir gün Bebek’te bir kafede otururken, bir çocuk geldi yanıma ve oyuncu olmak istediğini söyledi. Ve benim kadar ünlü olabilmek için ne yapabileceğini öğrenmek istedi.

 

 

Ben de “Oyuncu mu, ünlü mü olmak istiyorsun?” diye sordum. Cevabı “Ben ünlü olmak istiyorum” oldu. “Bunun için sana bir yol gösteremem” dedim. Çünkü ben sadece oyuncu olmak istemiştim. Ünlü olmak değil. Benim için ünlü olmak önemli değil.

Neredeyse bir senedir Berlin’de yaşıyorum. Kimse benimle ilgilenmiyor. Bazen Türk bir taksiciye denk gelirsem beni tanıyor. Fotoğraf çektirmek istiyor. O kadar.

Güçlü bir karakteri oynamak güzel duygu

Ve bu seni üzüyor mu?

Yok. Böyle bir şey beni hayatta üzmez. Çok mutluyum. Ünlü olmak gerçek hayat değil. Tabii ki işimi yaptığım için mutluyum. İnsanlar işimi beğeniyor.

 

 

Beni kişilik olarak seviyorlar. Galiba bendeki enerjiyi hissediyorlar. Benim kalbimi hissediyorlar.

Dizide güçlü bir karakteri oynadım. Tabii ki güzel bir duygu. Çaba sarf ettim, çalıştım. Birisi işini beğendiğinde tabii ki sen de iyi hissedersin. Beni mutlu eden bu, ünlü olmak değil.

Dün için yaşayan bir insan olmadığını söyleyebiliriz?

Aynen.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Canan Karatay'dan ezber bozan öneriler!..

Sıra dışı tavsiyeleriyle diyetisyenleri kızdıran Prof. Dr. Karatay, “Zeytinyağı anne sütü ile eşdeğerdir” dedi.

Tgrt Haber'deki Hafta Sonu programında Ercan Gürses'in konuğu olan Prof. Dr. Canan Karatay, sağlıklı beslenme kurallarında yine ezber bozdu. Gürses'in “Ne yiyelim, ne yemeyelim?” sorusuna Karatay, “Et, tereyağı, zeytinyağı, yumurta yeyin, ekmek ve şeker yemeyin”dedi özetle. Ama dahası var..

İşte Karatay'ın beslenme tavsiyeleri:

l Et ve yağ masum, bayramda et ve kuyruk yağı yeyin.
l Eti çok pişirmeden tüketin.
l Kebaplar sağlıklıdır, yanmadan yapılması şartıyla yenebilir.
l Kolesterol ve tereyağı faydalı.
l Şeker zehirdir, hayatınızdan silin. Ekmeğin her türlüsü zararlı.
l Karbonhidrat fındıkta da var...
l Paketli hiçbir şeyi yemeyin. Cips ve bisküvide trans yağ var.
l Zeytinyağı muhteşem bir besindir, anne sütü ile eşdeğerdir.
l Tuz ve turşu zararlı değil, mutlaka kaya tuzu bulun.
l Ketçap, mayonez, salata sosu ve meyve suyu tehlikeli, dikkat...
l Bol bol salata tüketin.
l Soya çok tehlikeli uzak durun.
l Patates ve pirinçte şeker var.
l Kızartması, şinitzel zararlı.
l Balık faydalı, yağlı deniz balığı.
l Yoğurdu kendiniz yapın.
l Menopoz için ilaç yerine, peynir, süt ve yoğurt tüketin.
l Türk kahvesi günde bir kez...
l Bal ve pekmez şeker içerir, şeker hastalarına zararlı.
l Taze ceviz içi muhteşemdir, insan beynine faydalıdır.
l Yumurta zararlı diyene inanmayın, sınırı koymadan yiyin.

Akne izlerinden nasıl kurtuluruz?

Güzel ve pürüzsüz bir cilde sahip olmak eminim ki hepimizin hayali. Fakat bazılarımızda ergenlik döneminde gözle görünen akneler tedavi edilmediğinde kalıcı izler bırakabilir.

Akşam Life'dan Pervin Dinçer'in yazısı...

Akneler derinin yağ oranının fazla olduğu bölgelerde çıkıyor ve deride kırmızı sivilce, kist, siyah nokta olarak gözlemliyoruz.

Lekeli ve pürüzlü bir cilde sahip olmak artık bir kader değil çünkü akne lekelerinden kurtulmanın altın yolu “Altın Frekans”tan geçiyor. Altın Frekans, son zamanların en çok konuşulan cilt uygulamalarından biri. Akne lekelerinden kurtulmak için can atanlara, çatlaklarında iyileşme görmek isteyenlere müjdelenen leke giderici sistem, uzman eller tarafından uygulandığında yüz güldürücü sonuçlar veriyor.

Fraksiyonel CO2 Lazer cilt yenileme işleminin saymakla bitiremeyeceğimiz birçok uygulaması bulunuyor ve işte bu uygulamalardan sadece bazıları. Yüz, göz kapakları, boyun ve dekolte bölgelerindeki izleri yok edilmesinde, ince kırışıklıkların giderilmesinde, yüz gençleştirilmesinde, sivilce izleri ve çukurlarının ortadan kaldırılmasında, yara ve yanık izleri ile derin çatlakların neden olduğu izlerin giderilmesinde başarılı sonuçlar elde ediliyor.

Peki bu işlem nasıl yapılıyor? Gelelim ayrıntılarına. Öncelikle lokal anestezi kremi uygulanan cildin üst tabakası mikro iğnelerle uyarılıyor ve bu alt tabakaya etkilerin iletilmesine yardımcı oluyor. Cildin alt tabakasına fraksiyonel radyo frekans enerjisi ve etkisi verilerek kolajen dokusunun yenilenmesi sağlanıyor. Ultra Lift’le cildimiz problemlerden kurtulurken yüzde uzun kızarıklık, ödem ve kabuklanma gibi işlem sonrası etkiler görülmüyor.

İşlem toplamda 20-25 dakika sürüyor ve 2-3 hafta arayla cildin sorununa bağlı olarak 3-4 defa uygulanması yeterli oluyor. İşlem sonrasında oluşan hafif kızarıklıklar da 4-5 saat içerisinde kayboluyor. Problemsiz ciltlerde de tek seans uygulama yapılarak cildin canlanması sağlanabiliyor.

Altın çağlar için altın iğneden daha makbulü ne olabilir ki! Böylece belki günlerdir belki aylardır belki de yıllardır iz bırakan akneleriniz canınızı sıkmaktan çıkıyor. Akne tedavisinin altın gibi bir çözümü olacağını yıllar önce söylenseydi gülüp geçebilirdik. Ama bugün gelişen ve ilerleyen sağlık sektörünün nimetlerinden biri olarak karşımıza çıkan uygulamalar hem estetiği hem de sağlığı bir arada sunuyor. Altın Frekans uygulaması da estetik ve sağlığı bir arada taşıyan uygulamalardan biri. Ama her zaman söylediğim gibi önemli olan uzman ellere başvurmak. Yanlış, eksik ya da başarısı kesinleşmemiş uygulamalar, yöntemler çözümü olmayan sonuçlara neden olabilir.

Güzelliğinize...

Evlilik dışı selfie çeken çiftler tutuklanıyor

Hindistan’ın Mumbai kentinde polis, evli olmadan birlikte selfie çeken kişileri tutuklamaya başladı.

Hindistan basını Mumbai polisinin “ahlaken uygunsuz” selfieler çektirdikleri gerekçesi ile daha şimdiden onlarca kişiyi tutukladığını belirtiyor.

Tutuklananlar arasında Dahisar köprüsünde topluca selfie çekmek isteyen 20’li yaşlarının başındaki 7 öğrencinin de bulunduğu ve gruptaki erkeklerin “arkadaşlarına dokundukları için” para cezasına çarptırıldıkları öğrenildi.

“Ahlaka aykırı” olarak tanımlanan selfieler ile ilgili bu yaptırımların şehirde gelecek hafta kutlanacak Navatri festivaline bağlı olduğu ve polisin bölgede düzeni korumak adına aldığı önlemleri “biraz aşırıya kaçırdığı” düşünülüyor.

Mumbai Polis Komiseri Rakesh Maria Selfie tutuklamaları ile ilgili olarak gelen eleçtirilere cevap vermek için Hindistan televizyonlarından yaptığı açıklamada, “Şehirde görev yapan polislerin sayısını kadınların güvenlik ve özgürlüklerini korumak için arttırdıklarını, polis memurlarının amacının ‘ahlak polisliği’ yapmak olmadığını” söyledi.

Mumbai Mirror gazetesi 25 yaşındaki Cheryl Godinho, ve 24 yaşındaki Runcil Rebello’nun da Oberoi alışveriş merkezinde birbirlerine sarıldıkları için tutuklandıklarını ve genç adamın 1200 ruble para cezasına çarptırıldığını yazdı.

Gazete şehirde “ahlaka aykırı davranışlar” nedeniyle yapılan dayanaksız tutuklamaların sayısının her geçen gün arttığına da dikkat çekti. Hürriyet

Sümeyye Erdoğan'ın yeni görevi belli oldu

AK Parti Genel Başkan danışmanlığını bırakan Sümeyye Erdoğan'ın yeni görevi belli oldu.

AK Parti Genel Başkan Danışmanlığı görevini 4 yıldır yürüten Sümeyye Erdoğan'ın sivil toplum kuruluşlarındaki faaliyetlerine ağırlık vereceği öğrenildi.

Usta oyuncu hayatını kaybetti

Yeşilçam'ın usta isimlerinden ünlü oyuncu Behçet Nacaroğlu hayatını kaybetti.

Birçok dizi ve filmde rol alan Yeşilçam'ın önemli karakterlerinden "Parçala Behçet"i yaratan Behçet Nacaroğlu 80 yaşında hayata gözlerini yumdu. Ünlü oyuncunun uzun zamandır ciğerlerinden tedavi gördüğü öğrenildi.

Behçet Nacaroğlu cenazesi bugün Bakırköy Amine Hatun Camii’nde kılınacak ikindi namazını müteakip toprağa verilecek.

Behçet Nacaroğlu kimdir
1934 yılında doğan Behçet Nacaroğlu İstanbul Erkek Sanat Enstitüsü mezunudur. 1960'lı yılların ortalarında sinemaya figüran olarak başlamış yaklaşık 142 filmde rol almıştır. Yeşilçam'ın önemli karakterlerinden "Parçala Behçet" olarak akıllarda kalmıştır.

Behçet Nacaroğlu, İlyas Salman, Müslüm Gürses, Fatma Girik gibi ünlü isimlerle birçok filmde rol aldı.

Cansu Dere'nin kardeşi vuruldu

Ünlü manken ve oyuncu Cansu Dere’nin kardeşi Arda Dere dün akşam saatlerinde silahlı saldırı sonucu bacağında yaralandı. Olayın borç-alacak sorunu nedeni ile yaşandığı öğrenildi. Dere’nin ortak iş yaptığı kişi yurtdışını kaçınca, alacaklıların Dere’ye yöneldikleri ifade edildi.

 

 

Arda Dere, dün akşam üstü kendisini arayan bir kişi ile telefonla konuştuktan sonra, belirtilen yere gitti. Adının "Hakan" olduğu ifade edilen ve '34' plaka bir otomobil ile olay yerine gelen kişi, Dere’nin otomobiline bindi. İkili arabada kısa bir süre tartıştıktan sonra saldırgan Dere’yi bacağından vurarak olay yerinden uzaklaştı.

İhbar üzerine gelen sağlık ekipleri, yaptığı ilk müdahalenin ardından Arda Dere’yi Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırdı. Tedaviye alınan Arda Dere’nin durumunun iyi olduğu öğrenildi.

ORTAĞI YURTDIŞINA KAÇTI

Dere’nin avukatı Atilla Akın, saldırı nedeniyle ilgili savcılığa suç duyurusunda bulunduklarını ifade ederek olayın nedenine ilişkin şu bilgileri verdi: Arda Dere’nin çocukluk arkadaşı E.T. ile ortak bir Rent A Car işi yapıyordu. İkili 10 yıla yakın bir süreden beri ortak işi yapıyordu. Bildiğim kadarı ile piyasaya 3-4 milyon TL’ye yakın bir borç oluşmuş. Arda Dere, yapılan bir çok borçtan habersiz. Diğer ortak E.T. geçtiğimiz eylül ayı başında yurtdışına kaçıyor. Kendisinden de haber alınamıyor. Alacaklılar da Arda Dere’ye yöneldiler. En son silahlı saldırıda bulunan Hakan isimli kişiyi Arda tanımıyor bile. Zaten saldırı öncesi ‘Parayı ortağına verdim sen ödeyeceksin’ diyor.

Jandarma ekiplerinin, kaçan Hakan adlı kişiyi yakalamak için çalışma başlattığı kaydedildi. (Hürriyet)

Özlem Yıldız 'Kimsenin benim namusuma...'

Dün 'Kim Ne Derse Desin' programının sunucularından Seren Serengil, Özlem Yıldız'ı 'sevgililerini elinden almakla’ suçlamıştı. Daha sonra canlı yayına telefonla bağlanan Özlem Yıldız, Seren Serengil’le tartışma yaşamıştı.İkili bugün sosyal medya üzerinden birbirlerini eleştirmeye devam etti. Yıldız, Serengil’i mahkemeye vereceğini söyledi.

Özlem Yıldız twitter'dan 'Kimsenin benim namusuma özelime çamur atmaya hakkı yok ve kimsenin anne ve babama bunları yaşatmaya bundan sonrası mahkemenin ....' açıklamasını yaptı.

EVLİYKEN BİR BAŞKA ERKEKLE MESAJLAŞMASI DOĞRU DEĞİL

Serengil de Yıldız’ın açıklamalarının ardından instagram hesabından şu açıklamayı yaptı;

Bildiğiniz gibi hafta içi her gün 'Kim Ne Derse Desin' adlı programımızda günlük gazete haberlerini, haberde geçen kişilerin hakkında bildiklerimizi paylaşıyoruz. Bu erkek için yapılan bir tartışma olarak gösterilemez. Çünkü ben bu mevzuları önemsemiş ve üstünde durmuş olsaydım Özlem Yıldız evliyken benim erkek arkadaşımla Facebook'tan yazışıp, buluştuğu zaman bundan 2 yıl önce bunları açıklardım. Bekli de evliliğine mal olurdu. Ben bunu yapmadım, durum böyle değil. Önümüze bir haber geldi, "Beni elma şekeriyle kandırırlarmış annem öyle diyor" diye bir cümle okuyunca 'hiç de o kadar masum değildir' dedim. Bildiklerimi paylaştım ve kendisi de inkar edemedi zaten. Ben bir kadınım. Evliyken Facebook'ta bir başka erkekle mesajlaşıp buluşmasını doğru bulmadığımı söyledim. Çünkü gerçekten arkadaş olsalardı Facebook'tan değil, telefonlarından mesajlaşırlardı ve muhakkak eşinin de bu diyaloglardan haberi olurdu. Ben buna değindim. Bir de programda çocuğunu otel odasında bırakıp gece pavyonda futbolcuyla sabaha kadar eğlenmesini bir erkek çocuğu annesi olduğu için eleştirdim.

ÖZLEM DEMET'E DE YANLIŞ TAPTI

Programıma bağlanmak istedi, bağlattırdım. Ben izin verdiğim için bağlandı, söz hakkı tanıdım çünkü söylediklerimi yüzüne de söylemek istedim. Kendisi de hiçbir iddiamı inkar etmedi. Demet akalın'la neden konuşmadığını sordum. Çünkü ona da bir yanlış yapmıştı ve Demet, kendisiyle görüşmüyordu. Bir de bunu sordum. Bunlar da benim programımın içeriğinde olan sorulardı. Bu nedenle hiç üslubum, tavrım ve tarzım olmayan bir kavga içindeymişim gibi gösterilmesi son derece yakışıksız ve duruşuma ters bir durumdur bu benim için. Bir gazete haberinin üstüne kişiyle ilgili değerlendirmemin ötesinde hiçbir önem taşımamaktadır. Saygılarımla...

‘Yeşil Yol’ filmine ceza!

Daha önce ‘Piyanist’ filmine ceza gelmişti. Özgür Gün TV, filme ‘18+’ işaretini koymuş ama ‘24.00’ten önce yayınladığı için’ ceza almıştı.

Bu sefer Söz TV, ‘Yeşil Yol’ filmini koruyucu sembol kullanmadan yayınladığı için ceza aldı.

Bu film için RTÜK’ün belirlediği ‘işaret’, 13+. Yani film 21.30 ile 05.00 saat dilimi arasında yayınlanabilirmiş, içeriğinde çok şiddet varmış.

RTÜK, olaya şöyle de bakabilirdi: ‘Bu iki kanalımız, kaliteli iki filmi yayınlamış, ne güzel yapmış.’ Yok, rengi bozuk Yeşilçam yayınlasa ya da koptu kopacak durumda karate filmleri, ses çıkmayacaktı!

RTÜK, FİLM LİSTESİ YAYINLASIN

Sembol yerleştirmek yetmiyor...

RTÜK’ün ‘şiddet ve gençlere kötü örnek’ standardına da uymak lazım.

Kanallar oynatacakları filmlerin listesini RTÜK’e yollasınlar, onlar da ‘işaretleri koysun’ kanallara göndersin.

‘Yeşil Yol’a 13+ demiş. Bana göre değil. Her iki filme de ceza vermek ayıp.Bu nedenle ben RTÜK üyesi olamam zaten!

RTÜK, ‘REYTİNG’ ÖLÇÜMÜNE DE CEZA VERDİ

RTÜK, ilk defa bir kuruluşa ceza verdi; TİAK’a. (Televizyon İzleme Araştırma A.Ş) Reyting ölçümleri yapan bir kuruluş bu.

‘Yayın hizmetlerinin izlenme ve dinlenme oranı ölçümlerinin yapılmasına ilişkin usul ve esaslar hakkındaki yönetmelik’ ile ilgili sorunlar ceza getirdi.

YENİ SİSTEM: STV DİZİLERİ STANDARDI

Neydi yeni sistem? Daha önce veri tabanı nüfusu 20 binin altındaki yerleşim yerleri, ölçümlerde temsil edilmiyordu. 2005’ten sonra hükümet çevrelerinde yayınlarla ilgili şikayetler başladı.

“Türkiye’de reyting ölçülmüyor, te- levizyon küçük bir zümrenin zevkine hitap ediyor” denildi. Bunun üzerine 2011’de yukarıdaki yönetmeliğe bazı ekler yapıldı.

Panelin, Türkiye genelini temsil kabiliyeti olması zorunluluğu getirildi; sektörde ‘Samanyolu dizileri standardı’ olarak adlandırıldı.

Yani nüfusu 10 binin altındaki yerler de panelde temsil edilecekti.

TİAK, “Ben yaparım” dedi.

Ama bu öyle kolay değildi. Maliyetler yüksek panelleri düzenlemek zahmetli bir işti...

Sonra ne oldu?

RTÜK İKİ DEFA SÜREYİ UZATTI; YİNE OLMADI

Panel, operasyonun yapılması için TİAK’a bir yıl süre verdi; olmadı.

Sonra iki defa altı aylık ek süreler de verildi. Son olarak TİAK yetkilileri, teknik denetim komitesi (İstanbul Ticaret Odası) ve araştırma şirketi TNS (TİAK’ın ölçüm işini gerçekleştiren şirketi) yetkilileri bir araya geldiler.

TİAK, bir yazı ve eklerden oluşan son hamlesini de yaptı. RTÜK, inceledi ve kararını verdi: “Yönetmeliğe uygun olarak tüm yerleşim yerlerinde yaşayan, tüm nüfusu kapsayacak şekilde ölçüm faaliyetlerinde bulunmaya başlayamadığı tespit edilen TİAK’a; “Uyarı cezası veriyoruz.”

YÖNETMELİK DE DEĞİŞİYOR; BU NE İŞ?
Bu arada ‘enteresan bir şey’ de oldu.

Şu meşhur 10 binin altındaki yerlerin hikayesi. Cezaya neden olan durum ile ilgili bir gelişme oldu. RTÜK yazımın girişindeki yönetmelikle ilgili bir değişiklik taslağı hazırladı ve Başbakanlık’a gönderdi. Resmi gazetede yayınlanacak.

Nüfusu 10 binin altındaki yerlerin ölçüm kapsamı dışına çıkarılması hükmü geldi. İstisnasız tüm Türkiye’yi ölçme işi yürümedi; TİAK aldığı ceza ile kaldı!

Alanya'da mypet yasaklanıyor

Antalya'nın Alanya İlçesi’nde Belediye Meclisi, sık sık kazalara neden olan ’mypet’ adı verilen üç tekerlekli, tek kişilik elektrikli bisikletlerin 1 Ocak 2015 tarihinden itibaren kullanılmasını yasakladı.

Cadde, sokak ve kaldırımlarda kullanılan ve sık sık kazalara neden mypet konusu, Alanya Belediyesi’nin meclis toplantısında gündeme geldi. Alanya halkından ve esnaftan sık sık şikayet alan mypetlerin kaldırılmasıyla ilgili madde görüşülerek oylamaya sunuldu. Toplantıda, mypet işletmecileriyle belediye arasındaki sözleşmelerin bitiş tarihi olan 1 Ocak 2015’e kadar faaliyet göstermesine, o tarihten sonra sözleşmelerin yenilenmemesine ve mypetlerin tamamen kaldırılmasına oy birliğiyle karar verildi.

Belediye Başkanı MHP’li Adem Murat Yücel, ilçenin değişik noktalarında faaliyet gösteren mypetlerin trafiğe açık ve kapalı yollar ile kaldırımlarda kullanıldığını ve son derece rahatsızlık verdiğini söyledi. Bu konuda esnaftan ve halktan sık sık şikayet aldıklarını belirten Başkan Yücel, "Belediyenin asli görevlerinden biri de halkın huzurunu temin etmektir. Dolayısıyla bu aracın kaldırılmasının fayda sağlayacağı ve halkımızın yararına olacağını düşünüyoruz. Aldığımız karar gereği 1 Ocak 2015’ten itibaren mypetleri kaldıracağız" dedi.

Hamileylen çıplak poz verdi!

Ünlü şarkıcı Beyonce kocasıyla birlikte çektiği özel görüntüleri hayranlarıyla paylaşarak herkesi şaşırttı.

 

Beyonce kızı Blue Ivy'ye hamileyken kocası Nick Cannon ile birlikte çektirdiği yarı çıplak pozunu 'On The Run' konser turu için çekilen klibe dahil etti. İki eliyle göğüslerini, bacakları ise cinsel bölgesini örten Beyonce, başını hafifçe arkasında duran kocasına eğip gülümsüyor. Bu karenin yanı sıra birçok özel görüntü içeren yeni klip, haftasonu ilk defa gösterime sunuldu ve büyük ilgi gördü.

Haluk Levent ölümden döndü!

Yalova'da pop müziği şarkıcısı Haluk Levent'in içinde bulunduğu minibüs, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu tarlaya girdi. Kazada hafif yaralanan Levent, Uzmanlar Özel Yalova Hastanesi’ne kaldırılarak burada tedavi altına alındı.

 

Haluk Levent’in şoförü Kadir Kökalsan (36) yönetimindeki 34 AZ 1321 plakalı minibüsle Yalova-İzmit Karayolu’nda Kocaeli istikametine seyir halindeyken Topçular İskelesi mevkiinde direksiyon hâkimiyetini kaybetti. Araç yolun kenarındaki tarlaya girdi. Araçta bulunan Haluk Levent hafif şekilde yaralandı. Haluk Levent, Uzmanlar Özel Yalova Hastanesi’ne kaldırıldı. Kazayla ilgili konuşan Levent, “Şoför ani fren yaptı sarsıldık. Araç savruldu tarlaya doğru girdi. Ben arabanın içinde çok savruldum. Daha sonra kalkamadım. Buraya zor girdim.”

 

Haluk Levent’e getirildiği hastanede ilk müdahaleyi yapan Beyin Cerrahi Uzmanı Adnan Demirci ise “Kafa travması ve belindeki travmayla alakalı tetkikleri yapmak için hastanemize yatırdık. Kesin tanı ve tedaviyle bilgileri daha sonra açıklayacağız. Bugün için hastamızın evine gitmesini uygun görmedik. Bugün hastamızı müşahide altında tutacağız” şeklinde konuştu. Şoför Kökalsan’ın ise ayakta tedavi edildiği belirtildi. 

Kim Kardashian bebeğini kendisine benzetti

Kim Kardashian ve eşi Kanye Wesy Paris Moda Haftası kapsamında gerçekleşen Givenchy markasının şovuna bebekleri North West ile katıldı. Siyah dantelden tulum giyen Kardashian, 1 buçuk yaşındaki bebeğini de benzer şekilde giydirdi. 


Kardashian, model olan küçük kardeşi Kendall Jenner'a destek olmak için defileye katıldı. Yaşıtlarının uyuduğu saatte teyzesinin podyumda yer aldığı defileye getirilen North, her şeyden habersiz etrafta oynayacak bir şeyler aradı. Gecenin ilerleyen saatlerinde uykusu gelen ve canı sıkılan North West, ağlayamaya başladı. Annesi, göğsüne yatırarak sakinleştirmeye çalışsa da pek başarılı olamadı. 

Mezarına 'Babayı aldınız' yazdırdı!

İspanya'da çocuklarının vefasızlığı nedeniyle onları mirastan yoksun bırakan bir babanın vasiyeti üzerine mezar taşına, "Babayı aldınız" yazılı mesajın yanısıra argo bir hareket olan parmak işareti yapıldı. Kısa sürede haberdar olunan mezarlık ziyaretçi akınına uğradı.

İlginç olay İspanya’nın Avila Belediye mezarlığında meydana geldi. Bir İspanyol baba, ölmeden önce mezarlık yetkililerine verdiği vasiyetin yerine getirilmesi, kısa sürede gündeme oturdu. Çocuklarının vefasızlığından yakınan ve mirastan yoksun bıraktığı belirtilen bu kişi öldükten sonra vasiyeti üzerine mezarlık yetkilileri, mezar taşına "babayı aldınız" yazısı ile el işaretinin bulunduğu kaide yaptırdı.

ZİYARETÇİ AKININA UĞRADI

Parmak işareti olan mezar taşını görmek isteyen meraklılar kentin mezarlığına akın ederek fotoğraf çekmeye başlayınca Avila belediyesi mezarlık ziyaretlerine kısıtlama getirdi. Ölen İspanyo’un isteği üzerine ayrıca "Kiminiz çiçekler getirerek, kiminiz ise dualar ederek beni ziyaret edeceksiniz ama yolculuğunuzun sonu burada bitecek. Sizi yanıma bekliyorum" sözleri ile akrabalarının ve ailesinin yolunun burada kesişeceğine dikkat çektiği yazı mezar taşına kazıtıldı.

Mezarlık yetkilileri, el işaretinin kaldırılmasını isteyenler olduğunu ancak rahmetlinin ölmeden önce bu yönde vasiyeti olduğunu ve onu yerine getirerek görevlerini yaptıklarını belirttiler. (DHA)

Serdar Ortaç, MS’den sonra klostrofobi ile boğuşuyor

MS hastalığıyla mücadele eden Serdar Ortaç, yeni bir hastalığın pençesine yakalandı. Ünlü şarkıcının şimdi de klostrofobi hastalığı ortaya çıktı.Serdar Ortaç, MS’den sonra klostrofobi ile boğuşuyor.

MS hastası olan ve tedavisi olumlu bir şekilde ilerleyen Serdar Ortaç, yeni bir hastalığa yakalandı.Kapalı alanlarda bulunma korkusu olan klostrofobi hastalığı ortaya çıkan Ortaç, sık sık panikatak krizlerine giriyor.

Boğulacak gibi oluyorum

Ünlü şarkıcı, yaklaşık 10 gün önce aniden ortaya çıkan klostrofobi dolayısıyla hayli mustarip olduğunu açıkladı. Kötü günler yaşadığını dile getiren Ortaç, “Asansöre binemiyorum, sinemaya gidemez oldum. Evde bile duramıyorum. Sanki duvarlar üstüme geliyor. Gecenin bir yarısı kendimi dışarı atıyorum. Boğulacak Gündeş de klostrofobi hastalığıyla mücadele etmişti.

iPhone 6 ilk gün 15 bin adet sattı

Apple’ın son cep telefonu modelleri iPhone 6 ve iPhone 6 Plus’ın Türkiye’de satışa çıktığı 26 Eylül’de, 15-20 bin adet arasında sattığı öğrenildi.

Turkcell, Vodafone ve Avea iletişim merkezleri ve Apple Store Zorlu Center’da kuyruklar eşliğinde satışa çıkmıştı. Operatörlerin 24 ve 36 aylık vadeli satı? seçeneklerine kar?ın perakende sektöründe cep telefonuna taksitin kaldırılmasının sayının artmasına engel olduğu belirtildi.

‘Taksitten etkilendi’
Mobil İletişim Araçları ve Bilgi Teknolojileri İşadamları Derneği (MOBİSAD) Genel Sekreteri Ömer Kavas, ilk günde iPhone 6 ve iPhone 6 Plus satışlarının 15-20 bin adet civarında olduğunu tahmin ettiklerini söyledi. Operatörlerin temlikli satış seçeneğinin satışın daha çok bu kanallara kaymasına neden olduğuna da dikkat çeken Kavas, cep telefonuna taksit kaldırılmasıydı iPhone 6 satışının 15 bin rakamından daha fazla olabileceğini vurguladı.
Kavas, Türkiye’de yılda 15 milyona yakın cep telefonu satıldığını da anımsatarak, “Bunun 2-3 milyonu yolcu beraberinde getiriliyor. Geri kalan satışlar yurtiçinde yapılıyor. Bu rakamda yeni modellerin satışı 3 milyonu kapsıyor. Bunun da bir kısmı Apple ürünlerinin oluyor. Yolcu beraberinde de en fazla getirilen telefon modellerinden biri iPhone. 2014 yılında Türkiye’de yeni modelleri ve eski modelleri dahil toplamda 600 bin iPhone satılacağını öngörüyoruz” diye konuştu.

2.349 TL’den başlıyor
Operatörler ilk günkü satış rakamlarını paylaşmazken ciddi talep olduğunu ve binlerce sattıklarını belirttiler. Yeni modellerin piyasaya çıkarıldığı ilk günde sadece Apple Store Zorlu Center’da da dört bine yakın satıldığı tahmin ediliyor.
Apple Türkiye’nin iki cihazla ilgili önerdiği fiyatlar şöyle: “iPhone 6’da 16 GB 2.349 TL, 64 GB’lik model 2.649 TL, 128 GB 2.949 TL.
iPhone 6 Plus’ta ise 16 GB 2.649 TL, 64 GB’lik model 2.949 TL, 128 GB ise 3.249 TL.” (Milliyet)

Gülben Ergen evlendi!

Gülben Ergen ve Erhan Çelik yakın dostları Taşkın Sabah ve Ciner Holding Yönetim kurulu başkanı Kenan Tekdağ'ın şahitlik ettikleri nikah töreniyle dünyaevine girdiler. 



Selçuk Belediye Başkanı Dr. Dahi Zeynel Bakıcı'nın kıydığı nikah törenine çiftin yakın dostları katıldı.  Nikah için seçilen mekan ise Ege'nin şirin dağ köylerinden birinin asırlık konağı oldu. Nikah konsepti olarak taze başak ve taze lavanta kullanıldı.