3 Eylül 2014 Çarşamba

Cebelitarık'taki mağarada Neandertal "sanat eserleri"

Cebelitarık'ta bir mağarada Neandertal dönemde üretilen 'sanat eserleri' için belki de bugüne kadar en ikna edici kanıt olabilecek mağara resimleri bulundu.


Gorham isimli mağarada bulunan duvar resimlerindeki desen, S.O.S oyunundaki karelerle benzerlik gösteriyor.
Giderek artan şekilde, kanıtlar Neandertallerin on yıllarca önce tanımlandıkları gibi vahşiler olmadığını ortaya koyuyor.
Soyut düşüncenin yüksek düzeyde ifadesi olan sanat uzun süredir türümüze özgü bir şey olarak kabul ediliyor.
Neandertaller tarafından yapılan artistik çalışmalar ise evrensel olarak henüz sanat eseri olarak kabul edilmiş değil.
Ancak Avrupa'nın güney ucundaki Cebelitarık'ta, mağarada bulunan geometrik desen, el değmemiş kaya tabakaları arasından Neandertal döneme ait aletlerle beraber gün ışığına çıkarıldı.
Uluslararası bir araştırmacı ekip tarafından ulaşılan bulgular PNAS isimli dergide yayımlandı.
Neandertallerin entelektüel yeteneklerinin küçümsenmiş olabileceğine dair şu anda çok sayıda kanıt var. Son zamanlarda edinilen bulgular, Neandertallerin ölülerini gömdüğünü, kendilerini tüylerle süslediklerini, vücutlarını kırmızı ve siyaha boyadıklarını ve daha önce tahmin edilenden çok daha zengin bir beslenme biçimine sahip olduklarını ortaya koydu.
Araştırma ekibinden ve aynı zamanda Cebelitarık Müzesi'nin direktörü olan Profesör Clive Finlayson, son bulguların "Neandertalleri bize biraz daha yaklaştırdığını" gösterdiğini söylüyor.
Daha önce de aralarında İspanya'nın kuzey ve güneyindeki mağaralarda bulunan motiflerin de olduğu çizimler, Neandartel sanat eseri olarak adlandırılmaya aday olarak keşfedilmişti. Fransa'nın ortalarında mücevherat olabileceği düşünülen parçalar bulunmuş, hatta Slovenya'da Divje Babe'de bulunan kemikten yapılma bir "flüdün" erken dönem bir Neandertal müzik aleti olabileceği iddia edilmişti.
Ancak erken dönem atalarımızın soyut düşünce yeteneğine sahip olduğunu iddia eden tüm bu bulgular, tartışmalı. Bu araştırma ekibi ise, Gorham mağarasında bulunan desenlerin bilinçli yapıldıklarını gösterme adına oldukça ilerlemiş durumdalar.
Desenlerin nasıl yapıldığını anlamak için mağaradakine benzer dolomit kayaları üzerine farklı aletler ve oyma biçimleri kullanılarak oluklar açıldı. Desendeki oyuklara en yakın oyuklar, sivri uçlu ya da keskin kenarlı bir aletle dikkatlice ve mükerrer bir şekilde var olan bir oyuğun içinde aynı yönde giderek açılan oyuklar oldu.
Araştırmacılara göre bu, desenin et keserken ya da kayalar üzerinde şakalaşıp eğlenirken kazara oluştuğunu çürüten bir bulgu.
Bordeaux'da bir araştırma merkezi olan Fransız Bilimsel Araştırmalar Merkezi (CNRS)'nin direktörü Francesco d'Errico bu denemeleri gözlemlemiş.
BBC'ye konuşan d'Errico "Dolomit çok sert bir kayadır, dolayısıyla olukları oluşturmak büyük enerji gerektirir" diyor.
Arkeoloğa göre tüm desen bir taş kesme aletiyle yapılan 200-300 vuruşu gerektiriyor ve en az bir saat zaman alıyor.
"Eğer deseni tek seferde yaptıysanız elinizin incinme ihtimali çok yüksek" diyor.
D'Errico desenin mağaranın hemen girişinde oldukça görünür bir yerde olduğunu söylüyor.
"Bir sembol ifade etmek zorunda değil, ama bilerek yapılmış" diyor.
Ekipten Clive Finlayson bulgular üzerine spekülasyon yapmaktan hoşlanmadıklarını söylüyor ancak diyor ki desen mağarada bir kesişme noktasında bulunuyor, tıpkı bir kavşak gibi. "Spekülasyon yapıyorum ama desen size bunun bir harita olup olmadığını, şu anda bulunduğunuz yeri gösterip göstermediğini merak ettiriyor" diyor.
Deseni ilk fark eden ise 2012 yılının Temmuz ayında El Puerto Santa Maria Arkeoloji Müzesi'nin kartal gözlü yöneticisi Francisco Giles Pacheco olmuş.
Araştırmacılar deseni yapan kişin solak olup olmadığını, deseni çizerken hangi noktada durduğunu anlamak için de bir takım araştırmalar yaptıklarını ancak şu anda bu bulguları açıklamayı düşünmediklerini söylüyor.(BBC)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder