Zarrab'ın mal varlığı açıklandı

62 daire, boğazda yalı, boğaz manzaralı köşk, otel, fabrika, ofis katları…

Yaklaşık 300 milyonluk gayrimenkule sahip Zarrab'ın gayrimenkulleri üzerinde yaklaşık 30 milyonluk banka ipoteği var. Zarrab'a en çok kredi veren banka ise Genel Müdürü 17 Aralık operasyonuyla tutuklanan Halk Bankası!

Aydınlık gazetesinden Bekir Batu, 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonunda tutuklanarak 70 gün cezaevinde kalan ve savcılığın hakkında takipsizlik kararı verdiği İranlı İşadamı Reza Zarrab'ın mal varlığını yazdı.

Dönemin 3 bakanına milyonlarca dolar rüşvet dağıtmakla suçlanan Zarraf ve şarkıcı eşi Ebru Gündeş'in serveti dudak uçuklatan cinsten.

Zarrab'ın birçok gayrimenkulünü, genel müdürü de aynı operasyonda tutuklanan Halk Bank'tan çektiği kredilerle satın aldığı ortaya çıktı.

Habere göre Zarrab'ın gerek kendi üzerine gerekse şirketleri üzerine kayıtlı gayrimenkullerinin değeri yaklaşık 300 milyonu (100 milyon dolar) buluyor. Nakit paralar, ziynet eşyaları, her türlü binek araçlar ve hava araçları bu hesabın dışında olduğu için Zarrab'ın gerçekteki servetinin çok daha fazla olduğu tahmin ediliyor.

31 YAŞINDA 100 MİLYON DOLAR GAYRİMENKULU VAR

Peki babası Hossein, annesi Shahen olan 12 Eylül 1983 İran- Tahran doğumlu Bakırköy nüfusuna kayıtlı Reza Zarrab'ın Türkiye'deki gayrimenkulleri ve mal varlığı neler? Reza Zarrab olan ismini “Rıza Sarraf” olarak Türkçeye çeviren İranlı işadamı Türkiye'de sadece İstanbul'da gayrimenkul yatırımı yapmış. İşte Türkiye'nin gündeminden düşmeyen ve serveti her zaman merak konusu olan Zarrab'ın kimsenin bilmediği gayrimenkulleri...

KANLICA'DA BOĞAZA SIFIR YALI

- İstanbul Boğaz'ında tarihi yalı. Beykoz Kanlıca'daki yalı 116 ada 4 parsel üzerinde yer alıyor. 350 metrekarelik yalının üzerinde İstanbul 18. Sulh Ceza Mahkemesi'nden gönderilen müzekkere yazısı mevcut. Yalıda HSBC Bank'ın 9 milyonluk banka ipoteği bulunuyor. İpotek tarihi ise 6 Temmuz 2011. Zarrab'ın yaklaşık 10 milyon değerindeki yalısı, aynı zamanda hemen bitişikteki eşi Ebru Gündeş'e ait yalıyla komşu. Tapusu ünlü şarkıcı Gündeş'e ait komşu yalının üzerinde de Garanti Bankası'nın 6 milyon 890 bin liralık ipoteği bulunuyor.

BÜYÜKÇEKMECE'DE 47 DAİRE

İranlı işadamı Reza Zarrab'ın en dikkat çeken gayrimenkullerinden 47'si Büyükçekmece'de yer alıyor. Tapuda, Gürpınar Mahallesi 959 ada 9 parsel üzerinde 2 bin 184 metrekarelik alanda kurulan Bella Park Sitesi'nde yer alan tam 47 adet daire (birkaç tanesi dükkan) Zarrab'ın üzerine tapulu. Toplam 62 adet dairenin bulunduğu sitede tam 47 adet gayrimenkulü bulunan Zarrab, bu daireleri 22 Kasım 2011 tarihinde üzerine tescil ettirdi. Turgut Özal Caddesi ile Göztepe Caddesi'nin kesiştiği noktada yer alan sitenin ismi, Zarrab'ın eski şirketlerinden Bella'nın isminden esinlenmiş. Zarrab'ın 47 adet dairesinin hiçbirinde ipotek bulunmuyor. Söz konusu dairelerden büyük bir kısmının halen yaklaşık 350-400 bin liradan satışa çıkarıldığı gözlendi.

TUZLA AYDINLI'DA FABRİKA

Tuzla Aydınlı Mahallesi'nde sanayi bölgesinde fabrika. Aydınlı KOSB'de yer alan fabrika, 2 bin 700 metrekarelik alanda kurulmuş. 7231 ada 15 parsel üzerinde bulunan fabrika, 2. Sanayi Caddesi üzerinde yer alıyor. 2013 yılında Reza Zarrab'ın üzerine tapulanan fabrikada, Ziraat Bankası'nın tam 3.5 milyon liralık banka ipoteği bulunuyor.

BAKIRKÖY'DE 3 SÜPER LÜKS DAİRE

Bakırköy Kartaltepe Mahallesi'nde 257 ada 38 parsel üzerinde yer alan Novus Residence'ta 3 adet süper lüks daire. 8. katta yer alan dairelerin üzerinde Halk Bank bünyesindeki Halk Finansal Kiralama A.Ş'nin 3 milyon liralık ipoteği bulunuyor.

METROPORT BUSIDENCE PLAZA'DA OFİS KATLARI

Zarrab'a ait ofis katları Bahçelievler'deki Metroport Busidence Plaza'da yer alıyor. Tapuda Bakırköy Kartaltepe Mahallesi 251 ada 27 parsel üzerinde yer alan plazadaki 2 ofis katı, Zarrab'ın üzerine 25 Temmuz 2009 yılında kaydedildi. Zarrab'ın şirketi Royal Holding'in merkez adresi olarak gösterilen ofis katlarının üzerinde Halk Bank bünyesindeki Halk Finansal Kiralama A.Ş'nin 3 milyonluk ipoteği bulunuyor.

ESENYURT'TA 12 LÜKS DAİRE

- İstanbul'un Esenyurt ilçesi Ekşinoz Köyü'nde 1240 ada 26 parsel üzerindeki 2 Bloklu binada tam 12 adet daire. 12 Haziran 2013 tarihinde tapusu Zarrab'ın üzerine geçirilen dairelerden 3 tanesi çatı katı. Zarrab'ın dairelerinin üzerinde banka ipoteği mevcut. 17 Aralık operasyonunda genel müdürü de tutuklanan Türkiye Halk Bankası 2.5 milyonluk alacağına karşılık bu dairelere, 17 Eylül 2013 tarihinde ipotek koydurdu.

FATİH'DE 30 METREKARELİK DÜKKAN

Zarrab'ın Fatih Çarşı'daki 30 metrekarelik dükkanı tapuda 7 pafta, 2772 ada 48 parsel üzerinde yer alıyor. Dükkan'da Halk Finansal Kiralama A.Ş'nin tam 5 milyonluk banka ipoteği bulunuyor. Kapalı Çarşı bölgesinde bulunan dükkan oldukça değerli.

BANKA İPOTEĞİ NEDİR?

Bankaların, kullandırdıkları kredi alacaklarına karşılık kredi verdikleri kişi ya da kuruma ait gayrimenkullere tapuda ipotek koydurmasına banka ipoteği denir. Tapu kayıtlarına işletilen ipotekler, bankaların alacaklarını teminat ve güvence altına almak amacıyla yapılır. Alacaklı bankanın ve ipotek miktarının tapuya kaydedilmesinden sonra, söz konusu gayrimenkul satılsa bile öncelikle ipotek bedeli alacaklı bankaya ödenir. Bankalar kredi verme işleminin tamamlanmasıyla birlikte kredi kullanan ilgili kişi ya da kurumların gayrimenkullerine - taşınmazlarına ipotek koydurabilir ve alacaklarının ödenmemesi durumunda bu gayrimenkulleri icra yoluyla satışa çıkartabilir. Bu yüzden bankalar, kredi kullanacak kişi ve kurumlardan üzerlerine kayıtlı tapuları kredi başvurusu sırasında özellikle isterler.

Aydınlık Zarrab'ın şirketleri ve eşi Ebru Gündeş'in mal varlığını ise yarın açıklayacağını yazdı.

17 Aralık dosyasına takipsizlik

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Reza Zarrab (Rıza Sarraf) ile eski bakanlar Muammer Güler ile Zafer Çağlayan’ın oğulları Barış Güler ve Salih Kaan Çağlayan, eski Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan’ın da aralarında bulunduğu 53 kişi için takipsizlik verdi. Aslan'ın evinde bulunan paraların valiliğe gönderilmesine karar verildi.


TÜRKİYE’yi sarsan 17 Aralık büyük rüşvet ve yolsuzluk operasyonuna 19 Aralık’ta dördüncü savcı olarak atanan, 29 Ocak’tan itibaren de soruşturmayı tek başına yürüten Ekrem Aydıner, dosyayla ilgili kararını verdi. 11 ay süren incelemenin ardından dosyayla ilgili takipsizlik kararı veren Terör ve Örgütlü Suçlar Birimi Savcısı Aydıner, kararının gerekçesinde, soruşturmanın yasadışı başlatıldığına vurgu yaptı. Savcı Aydıner tarafından verilen 60 sayfalık takipsizlik kararı, 2 bölümden oluştu. İlk bölümde, soruşturmayla ilgili usulsüzlüklere yer verilirken, ikinci bölümde isnat edilen suçların oluşmadığı vurgulandı.

SUÇ OLUŞMADI

Savcı Aydıner, delillerin usulsüz toplandığını, suç unsurunun oluşmadığını belirtti. Soruşturmanın devam ettirilmesi, telefon dinleme kararlarının iddia edilen eylemlerle ilgili alınmaması ve bu telefon dinleme kararlarının ne amaçla verildiğinin belli olmadığı değerlendirmesi de dikkat çekiyor. Savcı, usulsüzlükleri örnekleriyle ele alıyor. Takipsizlik kararında, 2 yıl önce verilen bir raporun da sanki yeniymiş gibi sunularak soruşturmanın başlangıcına dayanak yapıldığının altı çiziliyor.

PARALAR VALİLİĞE

Eski Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan hakkındaki suçlamalar ise ‘Yardım toplama kanununa muhalefet’ olarak değerlendirildi. Bu suçun idari kapsamda olduğu belirtilerek, dosyanın ayrılarak Mülki İdare Amirliği’ne (İstanbul Valiliği’ne) gönderilmesine karar verildi. Aslan’ın evinden çıkan paraların, İstanbul Valiliği’ne gönderilmesine hükmedildi.

KARAR 141 SAYFA

25 Aralık’taki yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasında da 2 Eylül’de takipsizlik kararı çıkmıştı. Dosyaya sonradan dâhil olan savcılar İsmail Uçar, İrfan Fidan ve Fuzuli Aydoğdu, aralarında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın da olduğu 96 şüpheli hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar vermişti. 141 sayfalık takipsizlik kararında soruşturma sırasında tesadüfen elde edilen delillerin hukuken kullanılmayacağı savunuldu. Savcılar, imzasız ve kaynağı belli olmayan bu ifadelere dayanarak polislere hükümeti yıkmaya teşebbüs suçlaması yöneltti. Kararda, dosyadaki zanlılarla yaptıkları görüşmeler sebebiyle dinlemeye takılan kişilerin dinlenmiş gibi gösterilmeleri de dikkat çekti. Takipsizlik verilenler arasında Abdullah Tivnikli, Cemal Kalyoncu, Mehmet Cengiz, Ömer Faruk Kalyoncu, Berat Albayrak, Ahmet Çalık, Yasin el Kadı, Mehmet Fatih Saraç, Usame Kutub, Mustafa Varank, Mustafa Latif Topbaş ve Bilal Erdoğan bulunuyordu.

KARARDAN: DVD’LER SAKLANACAK

“Tüm şüphelilerin suç işlemek için örgüt kurmak, örgüte üye olmak ve yönetmek, rüşvet vermek, kaçakçılık, fuhuş için kadın temin etmek suçlarından haklarında kamu adına kovuşturma yapmaya gerek olmadığına...
Tespit edilen görüntülerin bulunduğu dijital verilerin DVD ve harddisklerin dosyada delil olarak saklanmasına...”

SAVUNMA KOLAYLAŞTI

Takipsizlik kararı, AK Partili dört eski bakanla ilgili Meclis’te kurulan soruşturma komisyonunun çalışmalarını da etkileyecek. 5 Mayıs’ta kurulması kararlaştırılan ancak 5 ayda iki toplantı yapan komisyon, henüz fiilen inceleme ve dinleme çalışmalarına başlamamıştı. Takipsizlik kararları, soruşturma komisyonunun doğrudan görevinin sona ermesi sonucunu doğurmuyor. Komisyonun CHP’li üyesi Erdal Aksünger, 25 Aralık soruşturmasıyla ilgili takipsizlik kararının ardından 17 Aralık soruşturmasında da benzer kararın verileceği yönünde duyumlar aldığını açıklamıştı. Aksünger’in süreçle ilgili tahmini şöyle: “17 Aralık’taki 3 bakanla ilgili dosyanın da altını boşalttılar. Komisyonun bir kere alt komisyon oluşturup İstanbul’a gidip dosya inceleme gerekçeleri artık ortadan kalkmıştır. Bu bence planlanmıştı. Meclis’te Yüce Divan’a götürmeden kendilerince aklayacaklar.” - BÜLENT SARIOĞLU - ANKARA-Hürriyet

KOVUŞTURMAYA YER YOK DENİLMİŞTİ

17 Aralık Operasyonunun ayaklarından biri olan TOKİ dosyasına ilişkin, aralarında iş adamları Ali Ağaoğlu, Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Ali Aydınlar ile eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın oğlu Abdullah Oğuz Bayraktar’ın da bulunduğu 60 kişi hakkında da 2 Mayıs’ta takipsizlik kararı verildi. İstanbul Cumhuriyet savcılarından Ekrem Aydıner, bu dosya kapsamında 60 kişi hakkında, kovuşturmaya yer olmadığına karar vermişti.

AÇILAN TEK DAVA FATİH BELEDİYESİ’NE RÜŞVET SUÇU

17 Aralık’taki ‘Büyük Rüşvet Operasyonu’nun ikinci ayağı olan Fatih Belediyesi’ndeki rüşvet ve yolsuzluk soruşturması sonucunda 24 Nisan’da dava açılmıştı. İstanbul Cumhuriyet Savcısı Ekrem Aydıner’in operasyonun Fatih Belediyesi ayağıyla ilgili hazırladığı, 31 kişinin şüpheli olduğu iddianame, mahkeme sorgusunun ardından serbest bırakılan Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir hakkında takipsizlik kararı verilirken Savcı Ekrem Aydıner, Koruma Kurulu üyeleriyle kimi şirket yöneticilerinin ve yardımcılarının da aralarında bulunduğu 21 kişi hakkında “2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’na muhalefet” ve “Rüşvet almak ve vermek” suçlamaları yöneltilerek 5,5 yıldan 86 yıla kadar hapis cezası istedi. İstanbul 20. Ağır Ceza Mahkemesi’nde Kasım ayında yargılanmalarına başlanacak.

(Toygun Atilla / Hürriyet)